Geçen günlerde 1,8 milyar dolara satılacağı söylenen Peak Games’in adını çoğu kişi ilk kez 41 televizyona aynı anda verdiği reklam ile duymuştu. Şimdilerde, Türkiye’den böylesine büyük bir firmanın çıkması ve ilk unicorn* olması da haliyle bizleri çok sevindirdi. Hatta bu haber çoğu gencin de yazılım ve oyun sektörüne yönelmesine yol açtı diyebiliriz. Bizler de bugünkü yazımızda Türkiye’deki oyun sektörüne değinerek bu sektörün gelişimine biraz göz atacağız. Belki de içinizdeki yazılımcıyı uyandıracağız.
Akıllı telefonların yaygınlaşmaya başlaması takribi 2011-2012 yıllarına denk geliyor. O yıllarda sadece gençlerin ellerinde bulunan akıllı telefonlar, yaşça daha büyük insanlar tarafından tercih edilmiyordu ve insanlarda henüz telefondan oyun oynama veya bir iş gerçekleştirme alışkanlığı gelişmemişti. Günümüze yaklaştıkça hem akıllı telefonlar yediden yetmişe yaygınlaştı hem de oyun sektörü mobil oyunlara ağırlık vermeye başladı. Bu ve benzeri gelişmeler de özellikle günde 10-12 dakika arası oynanan ve basit dinamikleri olan **hyper casual oyunların artmasında büyük rol oynadı. Bu gelişmelerden sonra mobil oyun sektörü inanılmaz bir ivme kazanarak, yazının da başında bahsettiğimiz gibi milyar dolarlara ulaşan firmaların ortaya çıkmasını sağladı. 2018 verilerine baktığımızda mobil oyun devlerinden Finlandiya kökenli Clash of Clans oyununun yaratıcısı Supercell şirketinin değeri 10 milyar doları, Mobile PUBG adlı oyunun yaratıcısı Tencent firmasının geliri de 500 milyar doları aştı ve gün geçtikçe de bu değerler katlanarak artmaya devam etti. Türkiye’de ise Peak Games, Gram Games, MildMania gibi firmalar sektörün öncüsü durumuna geldi ve yeni firmaların çıkması için gençlere ışık tuttu.
Bahsi geçen değerlerin milyar dolarları aşması doğal olarak bir zamanların oyuncusu olan gençleri artık oynanan oyunun yaratıcısı olması adına ateşleyen etmenlerden bir tanesi oldu. Ayrıca hyper casual oyunların 3-4 kişilik ekiplerle kısa sürelerde geliştirilebiliyor olması da mobil oyun sektörünün inanılmaz bir ivme kazanmasını sağladı. Türkiye’de de bu büyümeyi gören 3 arkadaşın kurduğu Rollic Games ise küçük oyun şirketlerinin büyümesini sağlamak amacıyla genç girişimcileri desteklemeye başladı. Ortaklarından Burak Vardal’ın beyanına göre şu an Türkiye’nin neredeyse her yerinden yaklaşık 70-80 küçük ve orta çaplı oyun firması desteklenmekte ve bu şirketler tarafından günde onlarca yeni oyun piyasaya sürülmekte. Ülkemizden bu gibi girişimlerin çıkması ekonominin büyümesine ihtiyaç duyulan bugünlerde açıkçası ülkemize ilaç gibi gelmekte. Oyun sektörünün ilerleyen yıllarda daha da büyüyeceği düşünüldüğünde ise Türkiye’nin büyümesinde oldukça önemli bir yere sahip olacağını ve yerini de kimseye bırakmayacağını tahmin etmesi oldukça kolay diye düşünmekteyiz.
Özetle, 2-3 arkadaşın bir araya gelmesiyle hayal edilemeyecek paraların kazanılmasını sağlayan mobil oyun sektörünün bir parçası olmak için geç kalınmış değil ki yeni veriler de gençlerin bu sektöre ağırlık verdiğini gösteriyor. İnanıyoruz ki bugünlerde mobil oyun sektörünün öncülerinden olan Türkiye, gençler ile ilerleyen yıllarda lider konuma da gelecektir. Bu yazının bir gence dahi dokunması da bizleri çok mutlu edecektir. Gelecek elimizde. İnançlı olun, sağlıkla kalın!